Bu yazımda, dış ticaretle uğraşan şirketlerin uluslararası nakliye operasyonlarında çok karşılaştıkları bir maliyet kaleminden siz kıymetli okuyucularıma bahsetmek istiyorum.
Eski zamanlarda liman hizmetleri ile malların yüklenmesi/boşaltılması, gemilerin yanaştırılması/ayrılması, vinçlerin kullanılması yoğun insan gücüne dayanmaktaydı. Günümüzde ise gelişen teknolojinin liman ve taşıma hizmetlerine yansıması sonucu, “konteynerle taşıma” uluslararası ticarette yaygınlaşmış, yüksek teknoloji içeren ekipmanlar taşıma usullerine entegre edilmiş ve birçok hizmetin otomasyonla verilmesi sağlanmıştır.
Bu bağlamda deniz özellikle de “konteyner taşımaları” için kullanılan “Terminal Nakliye/Aktarma Masrafları- TCH (Terminal Handling Charges – Liner Out Charge – Container Service Charge)” şeklinde çeşitli isimler altından kullanılan bu kavramlar ticaret hayatımıza sokulmuştur.
Ülkeden ülkeye, limandan limana hatta aynı limandaki terminaller arasında bile değişebilen bu masraflar, özellikle konteyner kullanımının gelişmesi ile bir yükün A Noktasından B noktasına ulaştırılmasında kaçınılmaz maliyetler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pekiyi neden bu maliyetler oluşmaktadır? Zaten taşıma için bir ücret ödemiyor muyuz?
Evet, ödüyoruz ve o ücret denizde risk alarak taşıma yapan gemiye ve bu taşımaya aracılık edenlere gidiyor. Ancak; yüksek teknoloji ürünü olan terminallerin/limanların açık kalmasının sağlanması, ekipmanların verimli ve güvenli şekilde işletilmesinin sağlanması, fiziki bakımının ve yenilemesinin yapılması, yazılımlarının güncellenmesi, maaşlarının ödenmesi, enerji giderlerinin karşılanması, vergiler ve diğer kamu yükümlülüklerinin ödenmesi, yatırımların finanse edilmesi, güvenliğinin sağlanarak indirme-bindirme/yükleme-boşaltma operasyonlarının yapılması, “navlun ücreti” haricinde bir maliyete katlanılmasını gerektiriyor. Bu nedenle de konteyner ile uluslararası taşımalarda “TCH“ veya benzer başka isimler altında bazı ücretler talep edilmektedir.
Bu THC’ler yükün kalkış limanında (Charges are payable port of origin –OTHC), aktarma limanında (Trans-shipment port) ve varış limanında ( Charges are Destination Port- DTHC) ortaya çıkmaktadır.
THC’ler yıllık olarak limanlar tarafından belirlenebildiği gibi yük hacmine göre farklılıklar gösterebilmektedir. Şunu da vurgulamalıyım ki, soğutmalı Konteynerler ( Reefers) , hacimli yükler ( Out of Gauge Catgo OGC), tehlikeli katı veya sıvı madde içerenlere ( Hazardaous Material- HAZMAT ) her zaman özel önem verilmektedir. Bu yüklerin güvenli depolanması ve izlenmesi için de ayrı düzenlemeler ve ücretler talep edilebilmektedir.
Liman otoriteleri bu maliyetleri taşıma şirketlerine faturalandırmaktadır. Taşıma şirketleri de maliyetleri sevk eden/yükleten ve satıcılara, taşıtanlara yansıtmaktadırlar.
Bu maliyetlere kim katlanacaktır?
Öncelikle şu temel ayrımı her dış ticaret erbabının yapmasını rica ediyorum. İhracatçı ile ithalatçı arasında yapılan ve bir malın mülkiyetini karşıya geçirme amacını taşıyan “satış sözleşmeleri” ile sözleşme konusu olan malın, “yük” sıfatını alarak uluslararası taşıma organizasyonuna dahil edilebilmesi amacıyla yapılan “taşıma sözleşmesi” farklı iki hukuki ilişkinin ürünleridir. Bu iki hukuki ilişkiyi alıcı ve satıcı olarak birbirine bağlamak tabii ki mümkündür. Bunun şartı ise, satım sözleşmesi içinde malın teslim şartlarına ilişkin fiziki ve mali yükümlülüklerin de taşıma sözleşmesine ve taşıma sözleşmelerinin kurulmasını kanıtlayan taşıma senetlerine (özellikle konşimentoya) aktarılmasıdır. Bu belge içinde bu şartların gösterilmesi, taşıyanın bundan haberdar olmasını sağlayarak olacaktır. Böyle bir çalışma yapmadığınız takdirde satış sözleşmenizde kararlaştırdığınızdan çok farklı maliyetlere katlanmak zorunda kalabilirsiniz.
THC açısından ise öncelikle alıcı ve satıcının (yükleyen) sözleşmelerinde kalkış veya varış limanında THC masraflarının kime ait olacağı yönünde anlaşmaları ve bunu taşıma belgelerine işlettirmeleri beklenmektedir. Taşıma şirketi, bu masrafların hangi tarafa ait olduğunu belirleyerek çıkan masrafları paylaştırmaktadır. Incoterms teslim şekline göre alıcı/satıcı arasındaki maliyetleri kimin karşılayacağının yorumlanmasında kullanılabilir ve kullanılmaktadır. Ancak, özellikle “C” ve “D” incoterms şekillerinde gri alanlar bulunduğundan ve aslen uluslararası ticaretin temel dokümanının sözleşme kabul edilmesi nedeniyle bu hususların açıkça belirtilmesinde büyük fayda bulunmaktadır.
Sözleşme düzenlenmemişse veya satış sözleşmesi şartları taşıma belgesine aktarılmadığı takdirde ne olur ?
Böyle durumlar için kesin bir kural yoktur ve taşıyanın şartlarına tabi uygulamalar karşımıza çıkmaktadır. Kalkış limanındaki THC’ler Satıcıya/Yükletene/Shipper (tabiri caizse artık kim “kümese” girmişse) yüklenmektedir. Varış limanındaki THC’ler ise yükü almaya gelen Alıcı’dan talep edilmektedir. Alıcı ihbara rağmen yükü teslim almaya gelmez ise kalkış limanlarında olduğu gibi THC’ler Satıcı/Yükleten/Shipper’dan (zaten “kümeste” olandan) talep edilmektedir. Taşıma firmaları birçok durumda aslında sadece “yükleten” konumunda olan satıcılara “taşıtan” sıfatını kazandıklarını iddia ederek bu masrafları talep etmektedirler. Bu noktada kimin haklı veya haksız olduğu tartışmasına girmek istemiyorum. Yukarıda açıkladığım sebeplerden ötürü bu masrafların kaçınılmaz olduğu aşikardır. En başından tüm çözüm ortakları ve işlemin taraflarıyla bu konuların konuşulup karara bağlanması gerekmektedir.
Sonuç,
- Uluslararası nakliye işiniz var ise fiyat alırken lütfen en ucuz navlun ücretleri yanında THC masrafları ile ilgili olarak da bilgi talep edin. Bu masrafların ne kadar tutacağı hususunu araştırın. Teklifleri iyice değerlendirin.
- Büyük taşıma firmalarının ülke bazında yayımladıkları tarifeleri ve bilgilendirme notlarını takip edin.
- Incoterms THC’lerin kime ait olacağını yorumlamada bir kolaylaştırıcı olsa bile; en iyi yöntemin satış sözleşmelerinde THC paylaşımının nasıl yapılacağının açıkça belirtilerek taşıyanla yapılan taşıma sözleşmelerinde ve/veya konşimentoya (kara taşımalarında CMR belgesine ) bu paylaşımla uyumlu kayıtlar yazılması olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
- Alıcının malı teslim almama riskine karşı mutlaka maliyet planlaması yapın ve gerekirse ön ödeme talep edin.
Özellikle taşıma organizasyonun tarafınızca yapılmadığı ve satıcı taraf olduğunuz işlerde, yük teslim belgelerine “Navlun ödenmiştir, THC (storage –demurrage- custom clearance cost and formalities)’in alıcı hesabına olacağına” dair kayıtlar koydurtun.
Eğitimlerimiz ile ilgili merak ettikleriniz ve özel eğitim talepleriniz hakkında daha detaylı bilgiler almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.