Scroll Top

COVID-19 ve Mücbir Sebep Kuralları Üzerine Bir Değerlendirme

Yaklaşık iki ay önce, henüz daha COVID-19 ülkemize sirayet etmemişken, olası bir pandeminin mücbir sebep yönünden uluslararası ticari sözleşmelerimizdeki etkisini değerlendirmeye çalışmıştım.  (Corona Virüs Salgını Uluslararası Ticari Sözleşmelerde Mücbir Sebep Sayılır Mı?)

Yaklaşık iki ay önce, henüz daha COVID-19 ülkemize sirayet etmemişken, olası bir pandeminin mücbir sebep yönünden uluslararası ticari sözleşmelerimizdeki etkisini değerlendirmeye çalışmıştım.  (Corona Virüs Salgını Uluslararası Ticari Sözleşmelerde Mücbir Sebep Sayılır Mı?)

Son dönemde ülkemizde de bu konuyla ilgili birçok yazı yorum ve paylaşımlar yapılmaktadır. Ancak bununla ilgili olarak teorik açıklamalar ve yönlendirmeler haricinde bu olaya özgü bir mahkeme kararına denk gelmiş değildim.

Geçtiğimiz günlerde yaptığım bir araştırmada Hindistan Bombay Yüksek Mahkemesinin 10.04.2020 tarihinde verdiği çok güncel bir karara rastladım, sizinle de paylaşmak isterim.  İsterseniz önce olayımızı inceleyelim:

Hindistanlı Demir Çelik İthalatçısı GS Global, Güney Kore Merkezli Hyundai Corp. ile demir çelik ürünleri alımı konusunda anlaşmıştır. Ürünler, taşıyana teslim edilmiş Hindistan’a doğru yol almaktayken Hindistan hükümeti COVID-19 pandemisi sebebi ile sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Hindistanlı İthalatçı demir çelik ürünü sevkiyatını yapamadığını iddia ederek sözleşmeleri mücbir sebep ilan ederek iptal etmiştir.  Ancak, bu ithalatçı firmanın Amerikan Wells Fargo Bankasının amir banka olduğu ve tedarikçiler lehine ürün bedeli ödemelerinin yapılmama ihtimaline karşı verdikleri teminat akreditifleri bulunmaktadır. İthalatçı bu teminat akreditiflerinin mücbir sebep gereğince iptal edilmesi için Bombay Yüksek mahkemesine mahkemeye başvurmuştur.

Mahkeme, Hindistanlı ithalatçının iddialarının değerlendirerek bizim için çok önemli olabilecek bazı yorumlarda bulunmuştur.  Mahkeme, Akreditif işleminin bağımsız bir ticari işlem olduğunun altını çizdikten sonra (bu konuyla ilgili Akreditif: Satıcı ve Alıcı Arasındaki Bir Sözleşme midir ? Taşıdığı Riskler ve Çözüm Önerileri Nelerdir? yazımı da okumanızı tavsiye ederim) İthalatçı ile Güney Koreli satıcı arasındaki uyuşmazlığın Bankayı bağlamadığını, sözleşmelerdeki mücbir sebep maddelerinin sadece İthalatçı ve İhracatçıyı bağladığını, bunu teminat akreditifinde ithalatçı yararına kullanmayacağını, COVID-19 sebebi ile Hindistan hükümetinin ilan ettiği sokağa çıkma yasağının geçici bir durum olduğunu, demir çelik sevkiyatının önemli bir servis hizmet olduğu herhangi bir sınırlamaya tabi olmadığını belirtip İthalatçıların talebini ret etmiştir.

Başlangıçta belirttiğim yazımla, COVID-19 illetinin mücbir sebep olma ihtimaline ilişkin ülkemizde belki de ilk değerlendirmeyi yapanlardan birisiyim. Ancak, uluslararası ticaret hukukun pratikleri dikkate alındığında kural olarak mücbir sebep sayılabilecek bir engelin/olayın/durumun ticari ilişkinin koşulları içinde bambaşka yerlere gidebileceğini de tekrar vurgulamak isterim.

Bu hususu ICC Tahkim Merkezi’nin 1974’de verdiği bir karar ile pekiştirmek istiyorum: 1973 yılında İsrail ile Arap Ülkeleri arasında patlayan Yom Kippur savaşında Avusturyalı alıcı İsrailli satıcından ham madde almak için sözleşme imzalamıştır. Satıcı hammadde fiyatlarının yükselmesi ve nakliye imkanlarının olmaması iddiasıyla mücbir sebep ilan etmiştir. Yapılan tahkim yargılamasında savaş sebebi ile tarafların doğrudan etkilenmediği, sözleşmeyi ifa olanaklarının başka yollarla tamamlanma imkanlarına sahip oldukları kabul edilmiştir. Bu bağlamda; “Uluslararası Ticari Sözleşmelerin Fesih Edilmesi: Neden Zordur? Usulü Nedir?” başlıklı yazımda da belirttiğim üzere;  uluslararası ticari sözleşmelerin kurulması kolay ancak bozulması özel usulleri gerektiren zorlu bir süreçtir.

Sonuç olarak,  Sosyal medya ve internette COVID-19 pandemisinin mücbir sebep olduğuna dair, genellikle Türk hukukunun kural ve kararları çerçevesinde bir takım kesin yorumların yapıldığını görüyorum. Kısmen bu yorumlar doğru olsa bile genel geçer kural olarak kabul edilmemesini, uluslararası ticaret kural ve kurumlarının farklıklar gösterdiğini dikkate alarak ticari ilişkilerin yönetilmesini tavsiye ediyorum.

“COVID-19 ve Mücbir Sebep Kuralları Üzerine Bir Değerlendirme”, yazısı ile ilgili merak ettikleriniz ve verilen hizmetler hakkında daha detaylı bilgiler almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.